Finansal Wellbeing

blank

Finansal konuların hayatımızı ve stres seviyemizi oldukça etkilediği kanıtlanmış bir gerçek. Araştırma şirketi Gallup’un 150 ülkede yaptığı araştırmaya göre iyi olma halimizi etkileyen 5 temel alan var ve Finansal Wellbeing (Finansal Esenlik) de bu alanlardan bir tanesi.
Finansal konuların yarattığı stresin çalışma hayatını nasıl etkilediğine dair yapılan pek çok araştırma var. PWC’ın 2022 yılında 3.200 kadar çalışan üzerinde yaptığı araştırma, çalışanların finansal stresinin uyku, mental sağlık, özgüven, fiziksel sağlık, evdeki ilişkiler ve işe katılım açısından önemli etkileri olduğunu gösteriyor. Paramızın ne kadar olduğundan bağımsız bir şekilde, bazen kişisel bütçemizi tutturamamak, yatırım yapabilmek için borçlanmak durumunda kalmak, geleceğimiz için birikim yapamamak, çocuklarımızın eğitim giderleri ya da kendi emeklilik planlarımız için yeterli kaynak yaratamamak gibi sebeplerle kaygılanabiliyoruz.

Bu kaygıları yönetebilmek için benim önerebileceğim 4 aşamalı plan şu şekilde:

1. Finansal Okur Yazarlık: Öncelikle doğru ve kendi risk profilimize uygun finansal kararlar alabilmek için bilmemiz gereken birçok finansal kavram var. Çok basit bir kural ile içeriğini iyi bilmediğimiz ama maruz kaldığımız şeyler bizi strese sokar. O nedenle etrafımızda, çalıştığımız kurumda, yaşadığımız ülkede olup biten finansal olayların bize etkisini anlayacak kadar bilgi sahibi olursak daha rahat hissederiz ve daha doğru kararlar alabiliriz. Kendinize dürüstçe sorun; şu kavramları gerçekten iyi biliyor musunuz: Bütçe, gelir-gider dengesi, enflasyon, faiz, nakit akışı, emeklilik planı, birikim hesabı, (borçlanırken) yıl/oran karşılaştırmalı geri ödeme planları, yatırım araçları ve risk profiliniz, kredi notunuz.
Maalesef ülke olarak Finansal Okuryazarlık seviyesi en düşük ülkelerden biriyiz. Standard & Poor’s ‘un 144 ülkede, 150 bin kişi ile yaptığı araştırmada, faiz, bileşik faiz, risk dağılımı ve enflasyon kavramlarından en az 3 ünü açıklayabilecek kadar iyi bilenleri, “Finansal Okur Yazar” olarak nitelendirmiş. Bu kritere göre Türkiye 120. Sırada yer almış.

2. Finansal Farkındalık: Finansal esenliğimizi koruyabilmek ve yükseltebilmek için finansal kavramları bilmek de tek  başına yeterli değil aslında. Yukarıda bahsettiğim 4 aşamalı planda 2. aşama ise “Finansal Farkındalık”. Finansal bilgimizi kullanarak, hayatımızı etkileyebilecek finansal risklerin, fırsatların farkında olmak, kişisel mali hedefler belirleyebilmek, acil durumlar için birikim yapabilmek vb gibi farkındalıklar finansal esenliğimizi oldukça etkiler. Örneğin, bireylerin bankacılık sisteminde oluşturulan “Findeks Kredi Notu” diye kredibilitelerini gösteren bir notu olduğunu bilmek bir finansal okuryazarlık konusudur. Ancak, bu notun yüksek (1500-1900 arası) olması durumunda bankadan kredi alırken ya da beyaz eşya, cep telefonu gibi bedeli yüksek mallar alırken notunuza bakılarak size ödeme kolaylıkları ya da borçlanma avantajları sunulabileceğini bilmek finansal farkındalıktır.

3. Finansal Davranış: Hayatımız üzerinde asıl etki eden şey, her alanda olduğu gibi bilgi ve farkındalıklarımızı eylemlerimize yansıtabilmektir. Bu, finansal konular için de geçerli. Harcama ve tasarruf alışkanlıklarımız, gelir-giderimizi takip etme şeklimiz ve sıklığımız, kredi kartı kullanım sıklığı ve ödeme alışkanlığımız, harcamadan önce düşünme alışkanlığımız vb eylemler ile sahip olduğumuz hatta henüz sahip olmadığımız paranın da idaresini yani aslında hayatımızın idaresini elimizde tutarız. Bu eylemlerin sonucunda, gelirlerimizi doğru yatırım kararları ile enflasyona karşı koruyarak ve arttırarak ya da hayat kalitemize katkısı olan verimli harcamalar yaparak somut sonuçlara ulaşırız. Örneğin, nakit akışımızı doğru yönetip varsa kredi borçlarımızı ve kredi kartı borçlarımızı zamanında ödememiz sonucunda kredi notumuz yüksek olur.

4. Finansal Tatmin: Finansal konulardaki davranışlarımızın sonucundan ne kadar memnun kalırsak, finansal esenliğimizi
o derece arttırmış oluruz. Eğer paramı,
• Sevdiklerimle tatile gitmek gibi keyif veren hayat deneyimleri için harcıyorsam
• Kendi ve ailemin temel ihtiyaçlarını rahatça karşılayabiliyorsam,
• Miktarından bağımsız olarak düzenli tasarruf yapabiliyorsam
• Yatırımlarımdan güzel kazançlar elde edebiliyorsam
• Paramın bir kısmını ihtiyacı olup parası olmayan kişilere yardım etmek için ayırabiliyorsam
• Emeklilik planımı olabildiğince iyileştirebiliyorsam
• Gereksiz harcamalardan kaçınarak hem bütçem hem sürdürülebilir bir dünya için katkıda bulunuyorsam kendimi ruhen ve zihnen çok daha iyi hissederim, finansal stresim azalır.


Sonuç olarak, temel finansal seçimlerimizin ve kararlarımızın hayatımızı nasıl etkilediğini anladığımızda ve gerekli aksiyonları aldığımızda finansal wellbeing (esenlik) açısından çok daha iyi hissederiz. Üstelik bu, hayatın diğer alanlarında da kendimizi daha iyi hissetmemize imkân verir.

Esen kalın!

 

Dilek Karaca Bali

Wellbeing Uzmanı